19 Mart Pazartesi günü İzmir'e doğru yola çıkacağız şirket olarak. Her ne kadar yol İzmir'e doğru olsa da gidilebilecek her türlü kasaba, köy, şehir, dükkan, fabrika, mağaza, kahvaltı yeri, vs de uğranır muhtemelen. Bir haftalık yolculuk.. Başta annem-babam ve noel paşam Cenk olmak üzere herkesi özleyeceğim.. Umarım laptoplardan biri bana kalır da sık sık girerim internete geceleri çaresiz otel odamda.. Hepinizi seviyorum.. Hüzünlüyüm niyeyse. Saatlerce blog yazabilirim şu anda ve hayatımla ilgili tüm ayrıntıları (gerekli, gereksiz farketmez.. bi kısmı oldukça gereksiz zaten...) verebilirim.. Öyle bi moddayım.. Sanki içmişim içmişim de efkarımdan barda yanımda oturan bir başka alkoliğe dert yanasım varmış gibi... Halbuki derdim tasam da yok... Ayrıca saat an itibariyle 15.22 ve ofisteyim.. Tamam, ofisimizin buz dolabında şişe şişe şarap ve bira olabilir ama biz şirket olarak iş esnasında kullanmıyoruz.. FBI hesaaağğğbı...
Her neyse. Kimsenin başını ağrıtmaya niyetim yok. Bu akşam planımız ne olur bilemiyorum. Babamın binbir şımarıklıkla annemi ikna ettiği köfte patates partisinden sonra değişik alternatifler üzerindeyiz Cenk'le birlikte. Erzurum Çay Evi de bir alternatif olabilir. Erdemlerde monoply partisi de olabilir. Bodur'da Osman Abi ve hayat tecrübeleri konulu söyleşi de olabilir. Candan ve Volkanla ve hatta Selinom ve Halil'le organizasyonu yapılabilirse Nişantaşı gibi yörelerimize akış olabilir. Selinom bi mesaj atmış zaten bana geçenlerde.. Ağlattı beni neredeyse...
Bilemiyorum.. Her an herşey olabilir. Tek emin olduğum yarın akşam Erzurum Çay Evi'nde yaşanacak bir nargile keyfi sonrası pijamalar ve mısır patlakları eşliğinde tv/film keyfi olduğudur.
Hala yazasım var.. İzmir'e gitmeden kesin bi daha veda ederim hepinize.. Beni oralarda yalnız bırakmayın.. Akşamları hep telefon açın.. İyi geceler falan dileyin.. Ne bileyim. Öpücük bile yollayabilir, niyet ettim Tubik'in üstünü örtmeye diyerek şefkat gösterebilirsiniz bile..
Tekrardan sevgilerimle....
No comments:
Post a Comment