Adam Fawler'ın son zamanlarda heryerde gördüğünüz bu kitabını okumuş bulunmaktayım. Olasılıksız'ı da okumuştum. Olasılıksız oldukça sürükleyici giden ama 3. sınıf bir aksiyon filmi bitişli gelmişti bana.. Ancak Empati ne sürükleyici ne de bitişi 3. sınıf bir aksiyon filmine erişebilecek nitelikte.
Konu bilindik. Sinestezi diye bilinen bir hastalık (?) mevcut. Hastalık olduğu da şüphe götürür. Kişinin durumları farklı duyularıyla algılaması ve yorumlaması anlamına gelen bir özellik. Mesela beni hiç sevmiyorsunuz ve benimle konuşurken sarı renkli toplar görüyorsunuz, ya da çürük yumurta kokusu alıyorsunuz gibi. Bu kitap olayı abartıp karşısındaki insanın duygularını bu şekilde yorumlayabilme olarak geliştirmiş. Bi noktadan sonra konu çığrından çıkıyor, herkes birbirinin duygusunu anlıyor, karşısındaki insanın duygularını beyin gücüyle değiştirip sinirliyken mutlu ediyor, sakinken öfkelendiriyor ve bu sayede istediğine istediğini yaptırıyor.
Ben kitabı hiç ama hiç beğenmedim.. Baya da kalın olmasına rağmen 100 sayfada anlatılırdı bu hikaye, çok daha heyecanlı çok daha sürükleyici olabilirdi.. Ama okudukça bitsin istedim, bitsin de kurtulayım.. Sonuç olarak hiçbirşey kazanılmayacak bir kitap olduğunu düşünüyorum çünkü edebiyatı edebiyat değil, aksiyonu aksiyon değil, gerilimi gerilim değil...
Sinesteziyi merak ediyorsanız eğer, Jeffrey Moore'un "Sinestezya" kitabını okumanız daha iyidir. En azından gereksiz uzun değil ve insanın o kadar da içi kararmıyor. Hatta yer yer mizah dolu olduğunu bile söyleyebiliriz.
3 comments:
Ben daha olasılıksızlıktayım...elim gitmedi nedense..
Bizim bloğun jurisi ödül verdi size..ehem ühem
alo ödüllü bılog:)) size ödül verdim:)
Post a Comment