Kan beynime sıçradı dün bu haberi okuduğumda. Dinlisi dinsizi, şeytana tapanı, peygamberin torunu olsan ne olur? İnsan değil misin? Hırsların çıkarların bu kadar mı gözünü kör etmiş, bu kadar mı hijyenik yıkamışlar beynini? Vicdanını, sevgini, iyi niyetini, canlı'ya duyman gereken saygıyı, inandığın kutsal dinin özünü nasıl unuttun bu kadar? Yazıklar olsun, sana ve senin gibi tüm müslümanlara (!) yazıklar olsun...
Daha insancıl bir yazı için eskimiş püsküü'nün kaleminden, buradan yakınız...
3 comments:
Bu insan bozuntuları gidecekse Cennet'e, ben gitmeyeyim daha iyi.
Yazık. Diyecek hiçbir söz yok.
Yazık. Gazeteye Salih Erdağı adlı Milliyet Blog yazarı yorum yazmış, o yazının kendisinden bile enteresan.
Vakit gazetesi Türkan Saylan'dan özür dileyecekmiş.
Sen bunu mu umuyorsun arkadaş gerçekten? Adamlar ne yazıyorlar, senin çözümün ne?
Bir kere Türkan Saylan'ın kafasına taktığı örtü ile alakalı, o çok çalışan kurnaz aklını kullanıp bir benzetme yapan ve gazetesine böyle bir yazı yazan kişinin benim gözümde sokaktaki kuduz köpekten farkı yoktur. Ve gerektiğinde kuduz köpeğe nasıl muamele yapılıyorsa öyle muamele yapılması gerekir. Özür dileyecekmiş. Özür dilemek bir erdemdir. Yaptığı bir hatanın onuruna, gururuna dokunduğunu hisseden kişi ancak özür dileme ihtiyacı duyabilir. Gözü kör, ruhu kuduz bir kişinin özür dilemesi ancak bir köpeğin yanından geçen arabaya havlaması kadar manalı olabilir.
Ben bu tür olaylara şaşırmıyorum artık. Keşke şaşıracak kadar içimde umudum olsaydı ama bu güruh havagazından ölenin arkasından "üniversitelilerin üzerleri çıplaktı ve içkiliydiler" yazabiliyorsa bu yanlarında masum kalmış. Acaip bir ülkeye dönüşmeye başladı Türkiye...Herkese aklına mukayet olmayı salık veriyorum tek yapabileceğim bu.
Post a Comment