
Hayal meyal değil, direk kare kare hatırlıyorum o anı. 1986 yılının yaz sonuydu. Eski evimizdeydik. Abim, Düzce - Yalova - İstanbul üçgeninin son bölümü için Şişli'ye gelmişti ve bana bir süprizi vardı. Kendi kendine Amiga planları yapan canım abim, Commodore 64'ünü bana vermeye karar vermişti. Yanında kasetçaları ve birtakım oyunlarıyla. Bilgisayar mevzusuna tamamen uzak (o zaman bilgisayar pek yaygın birşey değildi tabi zaten) olan annem ve babam pek sıcak bakmasa da, ben yaşadığım sevinci kelimelerle anlatamam. Maviden kırmızıya çizgileri ile, Commodore 64 amblemi ile, her televizyona bağlanabilmesi ile ve tabi en önemlisi inanılmaz şirin bir ekmek kutusuna benzemesi ile gönlümü en derinden fethetti biricik bilgisayarım.
Artık herşey başlamıştı. Yaşım 7 olduğunda EPYX'in muhteşem spor oyunları ve Paperboy ile tanışmıştım bile.



Ama bunları hep ben yaşadım, C64'ü ben oynadım, oyunlarını ben çektim, ben aldım dergiyi ilk defa, ben okudum, ilk defa, herkezden önce. O tarihleri ben yaşadım, benden sonrakiler yaşayamaz, onlar Kings of Bounty'yi bilmez, Vendetta oynamamıştır, C64'te Lemmings hayali kurmamıştır. Jereon Tel'e hayran değildir, tanımaz çünkü. Savaşmayı bilmez, Amiga'ya karşı C64'üne sarılıp savaşmamıştır çünkü.
Çok şanslıyız 80'lerin çocukları, çoook. Hepinizi seviyorum. Öpüyorum.
Şöyle bir bakın aşağılara, tanıdık birşeyler var mı? :)


1989, System 3, Myth, Fazla söze gerek yok, System 3 ve Myth.

1988, Audiogenic Software, Emlyn Hughes International Soccer, oyuncu özelliklerinin değiştirilebileceği ve dolayısıyla türkiye ligi patchi bile olan inanılmaz oyun.

1986, System 3, International Karate, belki de tüm zamanların en eğlenceli dövüş oyunu, ayrıca 3 kişiyi aynı anda dövüştürme fikri de oldukça yaratıcıydı.

1989, Blade Software, Laser Squad, UFO serisi, Jagged Alliance ve Fallout, sizce nerden esinlenildi?
3 comments:
Gözümün önüne, yükleme sırasında o kasetçalara dakikalarca boş boş bakmam geldi. Sonra ekranda hata mesajı belirmesi, ühüühü ühühü hala rüyalarıma giriyor. Güzel zamanlardı.
kafa ayarıyla savaşma seanslarımızı unutmuşsun hocam :)
bir de bu var:
"biz c64 cocuguyuz"
çünkü biz 64 bitlik aleti televizyona bağlar sabaha kadar microprose soccer oynardık. çünkü biz aynı 64 bitlik aleti çalıştırmadan önce içerden alet çantasını alır, içinden en küçük yıldız tornavidayı çıkartır çapraz tutuşta kafa ayarı alarmı beklerdik. çünkü biz daha heroes of might & magic elma ağacında vitamin bile değilken king's bounty oynar, system 3 firması 3 kanallı ses kullanan, muzikleri şahane oyunlar yaptı diye (bkz: jeroen tel) kendimizden geçer kolonyayla ayılırdık.
bir de biz çok fena kola içerdik. hala içiyoruz."
Hocam, güzel söylemişsin. Zira bir de şey vardı: "Abi benim oyunların kendi kafa ayarları yüzünden sen oynayamayacaksın şimdi..."
Sessizlik...
"Lan olum direk kasetçalarları değiştirelim!"
"Harbi lan!!! :)"
Post a Comment