Wednesday, December 31, 2014

Yeni yıllar, umarım güzel olurlar!

İşe gittim geldim.
Çok kilo aldım, çok kilo aldığımı kabullendim.
Diete başladım kilo verdim.
Bol bol spor yaptım. Yürüdüm, koştum, fitness, aerobik, ne bulursam yaptım.
Sağlıklı beslendim, geçen senelere oranla evde çok yemek yaptım.

Arkadaşlarımın, ailemin doğumgünlerini kutladım.

Berkin Elvan'ı uğurladım. 16 kilo. Gözyaşlarıyla, isyanla, iç acısıyla...

Oy kullandım, herkes eşit olsun istedim, iyiler kazansın diledim, sonuçta yine hayal kırıklığına uğradım. Politikadan uzaklaştım.

Yeğenim, canımın içi, Ali'mi bu dünyada karşıladım. Gözlerinin içine, gülüşünün kenarına, parmaklarının en tombik kısımlarına baktım. Her hücrem nasiplensin diye kokladım da kokladım.

Dosttan öte kardeşim, candan can badim Deniz'i getirdi dünyaya. O küçük adamın çekik gözlerini gördükçe gençliğimizi ve geleceğimizi düşündüm. İç titremesine kan bağı gerekmez bir daha gördüm.

İş bazen beni çok yordu, çok bunaldım. Bazen hırs yaptım, bazen yenilmiş hissettim. Kendimi de başkalarını da tanımaya çalıştım. İyi olmaya, dürüst olmaya, sıklıkla paniklesem de sabırlı olmaya gayret ettim. Benliğimden çıkmamak için direttim.

Soma için kalbim kömür karası oldu. Vicdanımda başkaları adına bir yırtık daha açtım. Bu yaraları kapatamadım.

Bol bol tatil yaptım. Bodrum'da balık yedim, Datça'da yıldızlara baktım. Hayatın ne kadar zor ve güzel olduğunu yıldızlara baktıkça kabullendim. Savaşmanın bir faydası olmadığını, her şeyin bir zamanı ve yeri olduğunu, en önemli şeyin gönülden istemek ve kabul etmek olduğunu düşündüm.

Bol bol konuştum, bol bol sustum. Yeni evimizi eskittim. Tadını çıkarttım. Toprakla oynadım, çimleri sevdim, tomurcuk takip ettim.

Kedi sevdim. Kediyi olduğu gibi kabullendim. Tercihlerine saygı gösterdim. Tomruk Başgan kardeşimiz oldu, kedilerin arasındaki uçurumla tanıştım.

Çok gezemedik bu sene, Viyana'yı, Londra'yı özledim.

Değişik şeyler öğrendim, değişik haberler aldım, geleceğe dair planlar yaptım, bazı planların çok anlamsız olduğunu öğrendim.


Geçen seneye göre daha çok kitap okudum. Her zaman kitap okuma zamanım değil, emin oldum. Dünya Ağrısı'nı, 1984'ü bu sene okudum. Çok fazla film izlemedim, çok çeşitli müzik dinlemedim.

İçtim, sarhoş oldum, dans ettim.

Annemi çok özledim. Sevdiklerimi daha da çok sevdim. Sevgimi göstermek konusunda tutukluğumu atmaya, sabahları daha güzel uyanmaya, gülen göz gördüğümde gülmeye gayret ettim.

Bol bol şarkı söyledim, söyledikçe çok sevdim, sevdikçe çok söyledim.

Bizi sevgi kurtaracak, artık bildim.

2014 harika bir yıl değildi. 2014 öğretici bir yıldı. Ders almak doğru olmaz, yaşayıp, düşünüp bilmek gerektiğini gösteren bir yıldı.

2014'ten aldığım sinyallerle 2015 öğrenmeye, kıvrak ve berrak zihinle kendimi tanımaya, geliştirmeye, aksiyona geçmeye daha çok vakit ayırdığım, üzerimdeki ataletten kurtulduğum, susmadığım, kibar kibar değil, anırarak kahkaha attığım, sessizce değil hönkürerek ağladığım, dolu dolu yaşadığım ve yaşattığım, hayat verdiğim, hayat bulduğum, kana kana su içtiğim, sevdiğim, çok sevdiğim, sevmekten bir duvar ördüğüm bir yıl olur.

Umarım Cenk'in doğumgünü için söylediğim şarkı ve hazırladığım bu video hepinize gülümseme ve mutluluk verir. Sağlık, mutluluk, güzel sürprizlerle dolu yaşadığımızı iliklerimizde hissettiğimiz bol öpücüklü yıllar dillerim. Yeni yılınız kutlu, öpenleriniz çok olsun!