Thursday, February 28, 2008

Mutluyuz, gururluyuz...

Yazı yazalı tam olarak 1 ay 2 gün oldu... En son yazdığım yazıya efsane tepkiler aldım.. Beni sadistlikle suçladı herkes.. Neymiş? Manyak mıymışım, böyle yazı yazılır mıymış, herkesi sıradan ağlatmışım.... :) Açıklaması yok.. Öyle geldi, öyle oldu...

Dün itibariyle tam 1 aydır evliyiz.. Alışmaya çalışıyoruz... Hala bi saatten sonra annemlrin evine gidecek mişim gibi geliyor.. Ama yavaş yavaş üzerimizden atıyoruz... Çok feci pilav yapıyorum mesela.. Bi de annemin yaptığı yemekleri ısıtma konusunda oldukça başarılı olduğmu söylemek gerek :)


Şu geçen 3-4 aylık zaman zarfından sonra şunu söyleyebilirim ki evlenmek çok zor bir iş... Ama o zorluğa değecek kadar da güzel bir iş... Düğünümüzü güzelleştirmek için uyku uymadık resmen bir süre.. Ama değdi mi? Değdi.. Herkesin mutlu olduğu, iyi vakit geçirdiği, güzel anılarla dolu bir düğün oldu.. Aynı zamanda bir hayli de kalabalık oldu...


Düğünden bi sürü resim var elimizde.. Ancak düğün yerinin (Moda Deniz Kulübü) anlaşmalı fotoğrafçısı ile biz pek anlaşamadık.. Her seferinde satın almak istemediğimiz bi takım şeyler için milyonlarca ısrar, vurdumduymaz bir inat... En son Cenk sinir küpü haline gelmişti ki imdadımıza sevgili Ceren yetişti... Düğün boyunca çekmiş olduğu birbirinden güzel fotoğraflarla içimize su serpti... Ellerine sağlık.... Bu arada Moda Deniz Kulübü'ne her detaya sonuna kadar özen gösterdikleri, bizi hiç cevapsız ve yardımsız bırakmadıkları için, bu kadar güzel bir düğün yapmamıza destek oldukları için teşekkür etmek gerek....


Sizi resimlerden mahrum bırakacağımızı düşünmeyin.. İşte Ceren tarafından bize örnek olarak gönderilen bir kaç resim... O an bize attırdığı parendelere, uçan tekmelere anlam verememiştik ama ortaya böyle güzel sonuçlar çıkacağını bilseydim aduuuket bile çekerdim :D







Ve o masaya ilk oturduğumuz an... Düğün DVD'sine bakarken şoka girdim.. Olimpiyatlarda koşusu biten tipler gibi, aldığım nefes 100 metre öteden takip edilebiliyodu. Ve evet deme anında öyle bir surat ifadesine sahibim ki her an "hayır" diyip kaçabilecek bir hal var üzerimde...





Allahtan demedim ve rahatladık :D Bu arada Cenk'in ayağını bulamadığımı zannedip üzerinde tepinmiş olmam da kameraların gözünden kaçmadı.. Hatta Cenk'in acı ve sinir dolu yüz ifadesinden olayın ne boyutlara ulaştığını da izleyenler çok net gördü...


Ve güzel annemizle güzel bir resim arşivlerden kopup geliyor... Diğerleri de sonradan sizlerle paylaşılacaktır.. Hiç merak etmeyiniz... Ne de olsa paylaşılacak milyonlarca komik şey oldu...

Şimdilik bu kadar sabah şekerleri.. Bu yazımı da bir müşterimi beklerken mecburi şekilde yazıyorum... Yoksa sizi salladığım falan yok... (Balayından beri vicdan azabı yaşıyodum yazı yazmıyorum diye be, siz ne diyosunuz, duygu dolu anlardayım şu an...)

Hepinizi öper, geldiğini umduğum müşterinin yanına giderim ben arkadaş...

Yapımda ve yayında emeği geçen herkese de teşekkür ederim...