Sunday, May 13, 2012

Papatya




Gözlerinin ışığı sönmeden gördüm seni en son. Ben kapıdan çıkarken el sallıyodun o güzel gülümsemenle. Böyle vedalaştık.

Ruhun evrene karıştıktan sonra, bedenini de doğaya emanet ettim. Ara ara geldim doğa sana iyi bakıyor mu diye. Sen bize çok iyi baktın, doğa ana da sana öyle baksın istedim. Bakmış da...

Menekşe olmuşsun pencerenin önünde bol bol büyüttüklerinden bile güzel.
Buz çiçeği olmuşsun, geçenlerde rüyamda gördüm  ya seni, yanakların öyle bir pembe...
Ama en çok papatya olmuşsun, tam sana yakışacağı gibi.

Bizimle birlikte bir de uğur böceği gelmiş ziyaretine. Yapraklarınla sarmışsın etrafını.


İçimdeki boşluğun başka şeyle dolmayacak. Başka birşeyle doldurmaya da uğraşmayacağım.

En sevdiğin şarkılardan biridir bilirim. O dünyalar güzeli anne sesinle mırıldandığın şarkıyla kutluyorum bugün anneler gününü... Her bir notasında titriyor içim, Müzeyyen Senar'ın sesinin titrediği gibi.

Bugün zordu ama ben de senin gibiyim.


Kimseye etmem şikayet...






3 comments:

bensizinbabanızım said...

Annemin günü.
Yaşadığı son anneler gününde, 19 yıl evvel evladını kaybetmiş bir anneye “Anneni özledin mi anne?” dedim. “Kızımı özledim” dedi “ölesiye...” Başımdan öperdi, öptü. Öperken iki elimi sıkardı, sıktı. “Huzurlu ol” derdi, dedi.

15 Ağustostu, Yalovaya çağırdı, gece 23.00... Tansiyonuna baktırmak içinmiş, baktırdı. Bir kez daha koydu ak başımı kuru göğüslerine ve eğilip kulağıma son kez “senin suçun yok” dedi. “Hadi git şimdi”. Gittim, İstanbula döndüm.

Ve 17 Ağustos, sabaha karşı: Kızına gitti. Bedenini bana bıraktıkdan 4 gün önce...

Sevgili kızım, insan sadece bir gerçekle gelir dünyaya: ölüm. Araya sıkıştırdıklarına da yaşam denir. Yaşamı yaşanası kılan en önemli güzellik de sizin gibi evlatlardır.
Ne mutlu sana ki annene senin gibi bir güzelliği tattırmışsın.

Bu yazdıklarını annenin okuduğuna eminim. Teşekkürler sevgili Tuba, teşekkürler kızım.

tubik said...

Ah babacım...

Tanya's said...

Ah Papatya!