Saturday, August 23, 2008

Neler oluyor?

Sinirimi yatıştırmalıyım. Kişibaşına düşen milli geliri onbilerce euro olan Avrupa ülkelerinin bize karşı olan adi tutumunu içime sindiremiyorum. Söz konusu dili, ırkı olmayan ülkeler bizim hakkımızda kararlar veriyorlar, bizim hakkımızda söz söylüyorlar, bizi yargılıyorlar, bizi cezalandırıyorlar. Ve biz de onların dediklerine uymamızı zorunlu bırakan bütün anlaşmaları imzalamışız. Öyle bir durum çıkıyor ki ortaya, halk sinirleniyor, halk istemiyor ama devlet kabulleniyor, devlet asli görevini ihmal ediyor; halkının çıkarlarını korumak. Sizce bizim ülkemizde insanlar onbinlerce euro kazansalar herşey böyle olabilir miydi? Günün içerisinde kendime bakıyorum, en az 10 kere ayın sonunu düşünüyorum. Benim bile (bunu çok zengin olduğum için falan söylemiyorum, yanlış anlaşılmasın, ama bir miktar para kazanıyorum işte) düşünmek ve karar vermek için harcayabileceğim vaktimin tamamını ayın sonundaki aidatı düşünerek geçiriyorum. Sonuç ne? Duyarsız toplum, öyle deniyor ya bize?

Bu da koca bir yalan. Avrupa'dan gelip de birşeyi beğenmeyip, bizde olsa onbinler sokağa dökülürdü diyenlerden nefret ediyorum. Bizde olunca dökülmüyor işte kimse sokağa. Herkezin aklı başka yerde çünkü. Yürüyüşe gidersem işten atılır mıyım? Tepkimi gösterirsem başka iş bulabilir miyim? Kafa bunlar ile dolu.

Peki devlet napıyor halkını bu çıkmazdan çıkartmak için? Hiçbirşey. 800 küsür internet sitesini yasaklıyor (bizimkisini de yasaklarlarsa şaşırmam), her yıl asfaltlanan TEM otoyolunu birilerinin cebi dolsun diye yine asfaltlıyor, "Tanıdığımdır" diye kart imzalıyor, suni krizler çıkartıyor, halkı aşağılıyor yeri gelince, insan güvenliğine önem vermiyor ve "konu benim bakanlığımın dışındadır" diyor. Diyor da diyor. Ondan sonra da çevremdekiler, ben Avrupa'ya bilmemnereye gideceğim, orda yaşayacağım diyor, burası bana hakettiğim değeri vermiyor diyor, beni hepten delirtiyor. Neyse, gitsinler, yaşasınlar istedikleri yerde. Kendi onurlarıyla ve vicdanlarıyla karşılaşırlar ne de olsa Avrupa'da biryerde. Ben gitmiyorum, kalıyorum. Biz gitmiyoruz, kalıyoruz. Olimpiyatlarda 20 altın alana kadar, Galatasaray ile Fenerbahçe avrupada final oynayana kadar, ülkedeki Türk girişimcileri yabancılardan daha fazla söz hakkına sahip olana kadar, bankalarımız tekrar bize dönene kadar biz burdayız gitmiyoruz.

Size iyi yolculuklar.

1 comment:

Ersin said...

Evet cenk haklısın burada kalıyoruz bekliyoruz ve de uğraşacağız hiç bir şey yapmasak fikirlerimizle...