Friday, January 23, 2009

Blogır Parti Vol. 2,5

"Evet sevgili izleyiciler.. Giderek büyüyorlar, engel olamıyoruz!!!" gibi olduk.. Engel olunamaz şekilde bir partileme, toplaşma, gülüşme, falan filan...



Aslında bu haftaki buluşmaya biraz nazar değdi... Hanginizin bilmiyorum... Bulucam.. O kırmızı kazaklıdan şüphe ediyorum..


Aslında biz DefDef'in sevgili ebeveynlerinde toplanıcaktık bu sefer.. Ancak rahatsızlık sebebiyle toplanamadık.. E Ersin abi de durmamış, eh madem herkes kendini planlamıştı, gelsinler bize, pizzaydı, şaraptı, oturur muhabbet ederiz. Herkes evde tek tek kokuşacağına toplu kokuşur. Demiş.. Tabi ki bir anda yönlerimiz değişti ve kırmızılı salonlu eve doğru yola çıktık...




Allah'ım ne uzun bi giriş oldu! Gerisini kısa tutayım, ben susayım resimler konuşsun ilerleyen paragraflarda..











Görüldüğü gibi ekipte eksikler var... Tuğba, Koray, Hasan Bey, Def Def.... Bir de yeni bir yüz var, Zeya! O da geldi hoş geldi! Kendisini Şebo ile birlikte görüyoruz aşağıda..



Aslına bakarsanız tam burada başka birşeyler yazıyodu ama blogspot'un resim yükleme azizliğine uğradığım için silindi.. Ne yazdığımı da hatırlamıyorum.. Ama bütün akşam Ersin Abi'nin Nikon D40'ını rehin almam ve hemen hemen bütün fotoğrafları benim çektiğimle alakalı bişeylerdi sanırım... Aşağıda eski versiyondan devam etmiş olacaksınız.








Zaten dikkat ettiyseniz bir gözümü kapatmak için bütün yüz kaslarımı kullanmam icap ediyor.. Uzun süre böyle durursam da Memiş'ten tokat yemiş Keto gibi seyiriyo suratım.. Ama başarıcam, gerekirse bir gözüme korsan gözlüğü takarım ama yine de bu işi yaparım! İnat edersem Roma'ya kadar gider bu iş..




Ha bu arada yukarıdaki resimde elimde duran makina D-slr falan değil.. Eskiden bildiğiniz, filmi olan, toplasan 48 resim çekebildiğin ve düzeltme şansının olmadığı, tab ettirene kadar ne çektiğini bilmediğin, deklanşör (?) e bastığında film sarma sesine hayran bırakan delikanlı bir makina.. Nikon'un havası bunun yanında çok seri bir şekilde sönüveriyor.








Bakın bu da benim canım sevgilimle, Tanya'nın canı sevgilisi 'nin sanatsal çalışması.. Hareketli resim (adını ben koydum). Böyle uzun sürede çekiyo makina resmi, sen de böyle bi takım atraksiyonlarla şenlendirebiliyosun falan.. Ne kadar güzel anlattım değil mi?







Sedenin resminin daha güzel bir versiyonu vardı sanki ama hatırlamıyorum.. Tabi bunu ben çekmedim..





Bir de aile fotoğrafı verelim değil mi?





Ev sahibemiz ve Cenk...








Ve bütün gece beklediğimiz ama biz bu haftanın hastası Cenk'in baş ağrısı nedeniyle erken çıktığımızdan göremediğimiz Hasan Bey geliyor huzurlarınıza. Daha önce deşifre edilmiş miydi bilemiyorum ama buyrun, Tanya'nın bana yolladığı resimler içinden buldum :) Pizzaları hüpletirken...
-----------


Bu hafta çok fazla delirmedik.. E çok fazla içmedik de... Daha sakin daha kendi halinde bir gündü.. Yine çok eğlendik çok güldük ama Tuğba ve eşi yok diye sanırım, aklımız onlarda kaldı diye sanırım, böyle hafiften yarım yarım bir akşam geçirdik...


Yine de güzeldi elbette.. Yine yapıcaz, hep yapıcaz ve konuştuğumuz gibi Çarşamba değil Cumaları yapıp işe gitme problemi yaşamıycaz :D


PS: O geceki sakarlığım da şahane şekilde mum devirmek oldu.. Adı Haticemiydi emin değilim ama, temizlik konusunda destek olan ablamız bana sağlam bi söylenir diye tahmi ediyorum :)




14 comments:

defneyleyasamak said...

pek sahane olmus
fotoları sed, sebo ve sizinkilerle hatmetmis oldum, orda olmus kadar oldum. E bizde afili peynirler ile sarplar duruyor, ne yapsak ne etsek??? Hıı?

Anonymous said...

Süper süper anlatmışsın !!
iyi ki gelmişim. Valla fotoğraf makinesi çok yakışıyor eline :):) Fotolar süpeeeeer !!!
Yine yapalım Cuma yapalım Perşembe sabahları kurtulsun !!!

tubik said...

Tuğbaaa!!

Hemen o peynirleri ve şarabı tüketmeliyiz o zaman!!

Fazla beklemesinler bozulurlar sonra :Pp

tubik said...

Zeya'cım..

İyi ki gelmişsin vallahi.. İyi ki tanıdık seni de..

Cuma günü konusunda tamamen katılıyorum.. En rahat delirme günü Cuma'dır!

Sebnem'den said...

Süpperrrrr..
Resimlerin sonunda Sevgiliyi görünce şoooook oldum..hahahaaaa...
Evet kesin cuma yapıyoruz partileri..
6 değil 16 şişe içelim diye...Bence yani.
Nikon'dan biraz daha bahsedersen Teknosa'dan bir yetkili hediye gönderir belkiiii..Sabırlı ol..
Ayyyy iyi ki tanıştık yahuuuuu

Tanya's said...

Tubikcim,

Süper anlatmışsız..süper

Sana fotoğraf makinesi için bloğa donation butonu koy..bak cok tutar..

Ay evet cumaları olsun..o ne öyle çarşamba..sabah kalkılıcak aman az içelim akım..b.kum..

Öpüyorum

tubik said...

Şebocan!

Vallahi tanıştığına bu kadar sevinir mi insan? Zaten senle de tanışmasam o çorapları başka nerde görürdüm bilmiyorum!

Sevgiliyi de koyarım böyle şaşırırsın! Geçen sefer Tuğba'nın eşinin üzerine fazla gittik bari adaleti sağlayalım değil mi ama :D

Cuma candır, kraldır..

tubik said...

Tanyakuş!

Ben akşam bu donate işine eğiliyim diyorum.. Belli mi olur? Fotoğraf makinasını teğet geçip Mustang'a yelken açarım kim bilir?!?

Cthulhu said...

Araya bir de laptop sıkıştır karıcım. :D

Ersin said...

Süper anlatım
kalemine sağlık hahhaa
her zaman partıye hazır ekiple keyfleeee
hadi bakalım ne zaman bundan sonraki

tubik said...

Pek sevgili eşim Cenk,

Sana bir mesajım var. Sen iste dünyaları donate ettireyim ama laptop konusundaki düşüncelerimi biliyosun.. Evde o kadar çok elektronik eşya var ki, yakında bizi de soruştururlar diye korkuyorum.. Venüste bir yaşam alanı falan mı hazırlıyoruz diye..

tubik said...

Vallahi Ersin Abi artık Defdef'in annesine bakıyor tüm gözler :D

defneyleyasamak said...

bu cuma?????

tubik said...

Tubiş,

Valla bu cuma süper olurdu aslında ama taşınma sebebiyle arkadaşlarımız o günlerde bizde kalacaklar sanırım.. Ben bi cenkle ve bizim arkadaşlarla konuşiim duruma göre haber edicem..