Monday, January 26, 2009

Sobe Vol.4

Çok şahane bir sobe ile karşınızdayım gecenin bu saatinde... Sevgili Feri  sobelemiş. Buyrun buradan yakın:

Yaptığım 4 iş;

- Fuar hostesliği (zannetmeyin ki mini etek giyip otoşovda poz verdim, öğrenciyken ciddi dopiyesimle makina fuarlarında asistanlık yaptım özümde) 

- Gönüllü sekreter ( Abimin eşinin çalıştığı ofiste ihtiyaç vardı, yaz okulu bitmişti ve okulun açılmasına 1 ay vardı. Para falan da istemedim ama 1 ayın sonunda elime 250 lira tutuşturdular, aman ne tatlıydı o para)

- Metalurji Mühendisliği ( Bana bakan ne mühendisi der, normaldir ben aynaya bakınca diyorum sürekli ama oldum ve yaptım bi süreliğine)

- Basketbol oyunculuğu ( Ahahahah ben ve basketbol.. Atmıyorum ya Türkiye'nin hatrı sayılır kulüplerinden birinde lisanslı oyunculuk yaptım. Ama bendeki yeteneksizliği keşfeden babam, müdahele ederek oku da bari iki ilim irfan öğren dedi, bıraktım)


Defalarca izleyebileceğim 4 film ;

- 50 First Dates ( Sobeleyen Feri de aynı filmi söylemiş ama hakkatenbu böyledir. Kaç kere izlediğimin çeteresini artık tutamıyorum ama her izleyişinde aynı espirilere gülüp aynı sahnelerde ağlar mı bi insan?)

- Kadın kokusu ( İlk olarak geçen sene sevgililer gününde izlemiştik Cenk'le yeni evliliğimizin ilk valentin gününde, Al Paçino hayranı olan ben adama Ulu Bilge gözüyle bakmaya başlamıştım)

- V for Vendetta (İzleyenler bilirler, efsanevi diyaloglar, dandşk bir maskeye mimik verecek kadar iyi bir konuşma yeteneği, felaket bir içerik.. off off )

- Selvi Boylum Al Yazmalım ( Arabesk bir yapım yoktur ama gelmiş geçmiş en iyi Türk filmlerindendir kanımca.. Hatta belki de en iyisi)



Yaşadığım 4 yer ;

- Kdz. Ereğli ( 0 - 18 yaş arası. Güzel ve miniktir ama kaçtığıma da bir o kadar memnunum.)

- İstanbul ( Sanki burda doğmuş büyümüşüm de Ereğli'ye tatile gitmişim gibi gelir bana hep. )

- Başka yer olmadığından bu satırlar boş kalacak.

-      "       "             "               "      "          "        "      .


İzlediğim 4 TV Programı ;

- Girls of the Playboy Mansion  ( Kızlara hasta olduğumdan falan değil, o kadar basit bir program ki izlerken hiçbirşey düşünmenize gerek kalmıyor)

- Dr. 90210 ( Yine başka bir Amerikan rüyası programı. Millet sürekli orasını burasını yaptırıyor, siz de izleyip ay çok şükür diyosunuz. )

- The Simpsons ( Ne zaman denk gelirsem kitleniyorum, bi zengin olalım DVD setini alıcam eve)

- Komedi Dükkanı ( Tolga Çevik'in son derece geyik ve eğlenceli şovu. Canlı da izledik, TV'de de gördükçe izlemeye çalışıyoruz. Çok eğlenceli tavsiye ederim)


Tatil için gittiğim 4 yer ; 

- Didim ( O kadar küçüktüm ki babamın bir teyzeyi kıyafetleri ile havuza itmesinden başka birşey hatırlamıyorum )

- Bodrum ( Bir keresinde 2 haftalığına herkesin bildiği yerlerinde geçirdim, başka bir zaman ise az kişinin bildiği, belki büyük yangınıyla hatırlanabilecek Mazı Köyüne gitmiştik Cenk annesi ve ablasıyla, en keyifli tatillerimden biriydi)

- Çeşme-Alaçatı ( Alaçatı'ya bir hayranlık bir aşık olma, Tanya'larla tanışma ve bugüne gelen süper bir dostluk kurma, o kadar güzel anılarla döndük ki tekrar gitmemek haksızlık olur)

- Mersin ( İnsan neden yaz tatiline Mersin'e gider demeyin, Adana'lı bir arkadaşımızın yazlığı vardı e 3 hafta kaldım. Hayatımda bu kadar güzel bir eğlence yaşadığımı hatırlamıyorum, üniversite dönemimin en güzel günleriydi)


En sevdiğim 4 yemek ;

- Mantı ( Bana yemek sorulur mu? Kaç ton olduğumdan haberiniz var mı sizin? Gidicem sahil kasabasına yerleşip balık tutucam, sonunda o olcak...)

- Zeytinyağlı Yaprak Sarması ( İlle de pamuk elli annem yapacak. Leblebi gibi götürürüm bir tencereyi, bana mısın demem, sana mısın hiç demem, espiriler gırla farkettiyseniz..)

- Pizza ( Dominos Extra Vaganza Dublex.. Hem extra hem dubleks.. Bu iki kelime herhangi bir yemek için kullanıldığında bile harika sonuçlara yol açıyor, hiç endişeniz olmasın.)

- Balık - Deniz Ürünleri ( Denizden babam çıksa yemem.. Niye yiyim şimdi adamcağızı.. Ama mesela Mezgit olur, Barbun(ya) olur, Karides olur, Kalkan olur, Kalamar olur, ...............)


Hemen şimdi olmak isteyeceğim 4 yer ;

- Ev ( Yani şimdi bu yazıyı evde yazıyorum o yüzden biraz saçma ama iş yerinde olsaydım affetmezdim.. Sıcak su torbalarım, kedim, sevgilim, papağanım, kitaplarım.. Daha ne olsun ayol?)

- Annemlerin evi ( İkisini de o kadar özlüyorum ama o kadar özlüyorum ki, battaniyemin altında salondaki koltuğa kıvrılıp babam zapping yaparken huzurlu huzurlu kitap okumak, annemin yaptığı kestane kebabı yemek de pek bir güzel olmaz mıydı?)

- Maldivler ( Burada Maldivler sembolik bir isimdir. Sıcak güneşli tatillik herhangi bir  yer kabulümdür, ışınlanmak suretiyle giderim sponsor olursanız )

- Las Vegas ( Sebebini izah etmeme gerek var mı evladım? ) Başka hakkım kalmadı bi de Küba sıkıştırayım şuraya da rahatlıyım.. Gidicem.. Anlıyo musun beni? Gi-di cem!


Bir yağmur damlası olsaydım düşmek isteyeceğim 4 yer; ( Nası bi sorudur bu?)

- Araba camı

- Şemsiye üstü

- Deniz

- Kedi burnu ( Böyle soruya böyle cevap)


Her zamanki gibi son kertede birilerini sobelemeyi unutmuşum. Bu durumda blog alemine geri dönen sevgili Burcucuuumu ve Ender&Selin ikilisini sobeliyorum..

2 comments:

Tanya's said...

Ah..Cuba benim de gidesim var..

Hmm yaza Alacatı??

Su torbalı hayat nasıl gidiyor?

Ahahaayt..Playboyu ve doktoru bvende izliyorum desem..

Öpüyorum kocaman.

AskinAy said...

him maldivlerde olmayi bende cok isterdim suan,sevgiler...