Monday, September 3, 2012

Safran yeşili

Çıplak ayakla yürüdüm gibi hep
Ne kanalizasyonu kaldı, ne de pamuk tarlası
Bir gün bir baktım ipek örtüler üzerindeyim
Diğerinde fare leşlerine bulanmış parmaklarım

Ayaklarımdan başka neyim varmış ki sanki?
Ne kolum, ne gözüm, ne saçlarım
Bir çift ayakmışım da sanki kabımdan kaçmışım
Farketmeden ne çok yara almışım

Taş olmuş da çatlamış derim
Umut tozun toprağın arasından görünen kanımmış
Adı yokmuş geçtiğim yolların
Ayak sanmışım kendimi, onların dediği ise "insan"mış

Bir canım varmış meğer,
bana sormadan verilir ve yine sormadan alınırmış
Ben kendime sahibim bilmişim de
Kim kimin malı anlamamışım

Ayakmışım kabım varmış
İnsanmışım yaradanım
Yaradandan bir parçaymışım
ama en çoğu ağaçlarmış

No comments: