Thursday, January 4, 2007

Yeni yıl, bayram, tatil....

Eveeeettttt.... Yeni yıl dedik.. Bayram dedik... Perşembe - cuma da tatil olsun dedik... Neler yapıcaz dedik... Dedik de dedik....

Hayat garip. Birsürü şey planlıyorsunuz, hayaller kuruyorsunuz, gerçekleştirmek için uğraşıyorsunuz ama bişeyler oluyor ve işler değişiyor.

Cumartesi günü ertesi gün kutlanacak bayram ve yeni yılın hazırlıkları tamamlanırken nereden bilebilirdik ki beklenmedik bir sürü olay olacağını? Hediyeler aldık, yarınki kutlama programlarının çizelgesini kafalarda oturttuk, iyi geceler mesajlarımızı çekip, öpücükler yolladıktan sonra güzel güzel uyuduk.. Hatta ben bayramlık almamış olsam bile başucuma vereceğim hediyeleri koyarak uyudum...

Ve bayram sabahı geldi çattı. Kararlaştırılan kıyafetler giyildi. Babayı üzmemek için erkenden kalkıldı. Aile bireyleri toplandı. Kahvaltı edildi ve büyüklere ziyarete bile gidildi daha öğlen olmadan. Cenk Paşa'yla aramızda telefon trafiği sürmekteydi çünkü eve döndükten sonra Cenk Paşa bize gelecek, el öpecekti. Derkeeeeeennnnnnn.....

Telefon çaldı, Cenk öbür taraftan ses çıkarttı ve bişeyler söyledi. Ben şaşkınım. Neymiş? "Anzer balı." Nolmuş? "Yoğun bakım." Şaka mı bu? "Hayır değil."

Uzatmıyım, hastanelere taşındık. Cengiz Amca bizi biraz korkuttu ama allahtan bünye sağlam, akşam saatlerinde yoğun bakımda yatan hastaların hareketlerini kontrol edip, serumlarını çıkartmaya kalktıkları zaman azarlayacak kadar da formuna ulaşmıştı. Rahatladık.. Sevindik.. Mutlu olduk...

Artık yeni yılı karşılama zamanı gelmişti. Bir şişe Jack, bir şişe şampanya mı, köpüklü şarap mı olduğu belli olmayan şeyi alıp Ferilere gittik. Yedik içtik, güldük eğlendik, yattık uyuduk... Yeni yıla hoşgeldin diyip, iyi gecelere diledikten sonra rüya alemine, yeni senenin hayallerine yelken açtık..

Cengiz Amca eve dönmüştü, onu görmeye gittik. Anzer Balı, sonuncuyu yememek gerektiği, getiren arkadaşlara duyulan sevgi ve saygı üzerine sohbet ettikten sonra kız tarafının (zannedersem bizim taraf oluyor) bayramlaşmasına gitmek için yola çıktık.. Eve telefon açtım haber vermek için.. O da ne? Bu sefer de benim babam hastanelere taşınıyordu.. Sebep? "Yaramaz böbrek taşları." İşin kötü tarafı İstanbul'un genelinde hakim olan berbat bir trafik var. Neyse.. Artık herkes iyi.. Sağlıklı, mutlu, huzurlu...

Bu hengamenin içerisinde son günümüz keyifli geçsin diye bir arkadaşımızın evini ziyaret edelim dedik... Ama anahtar, çilingir, kapı arası laptop, göbek değişimi, matkap falan gibi nice fantastik maceralara imza atarak bir şeyi daha başaramadık..

Bu kadar tatsız tuzsuz işl kaynayan bayram tatilimizin içerisinde çok keyifli küçücük anlar olması herşeyi her zaman, heryerde, ömür boyu beraber yapılası hale getiriyor. Gün geçtikçe benim sevgim katlanıyor. Dakikalar ilerledikçe özler oluyorum...

Hayatımın en güzel hediyesi bana 2005 sonunda geldi. 2006 yılı bu muhteşem hediyeyle geçti.. 2007 de bu hediyenin sürekliliğini bana müjdeledi...

Kendi adıma diliyorum ki hayatım her yeni sene aynı neşeli tempoda Cenk'le geçsin.. İyi bir iş, sağlıklı bir ömür versin...

Ve sizler için de diliyorum ki, içinizden geçen ne varsa hep sizlerin olsun, elini güvenle tutabileceğiniz bir el hep yanınızda bulunsun...

Nice güzel senelere....


P.S: Sayfamızı okuyup da beğendiklerini belirtenlere teşekkür ederiz.. Bilinmedik yerlerden güzel şeyler duymak çok güzel...

2 comments:

Anonymous said...

iste ancak bu kadar guzel ifade edilebilecek bi sevgi..

duygularınızı ifade ederken cevresini yakisan kelimelerle suslemeyi beceriyosunuz.. tebrik ederim... yine tekrarlayacagım sayfanız cok icten cok samimi..

mutlulugunuzun daim olmasini, ve gercekten ömür boyu sıkı sıkı ya tutacagınız "guven" dolu elin hic eksilmemesi dilegiyle nice yillar.

Anonymous said...

cengiz amcaya ve kız tarafının babasına(ismi belirtilmemiş) büyük geçmişler ossun. Umarım herkes iyidir. Anlamadığım bir şey var ama anzer balı yiyince mi böyle oldu herkez? Yeni yılınız kutlu ve mutlu olsun hayırlı olsun.
yeni yılda ne olsun; bence bunnar olsun;
avrupa yakasında daha az reklam, sevgili ile daha çok yanlız kalınan bir ev, devamlı dolu olan cüzdanlar, sıfır borçlu kredi kartları, daha kaliteli kaçak dvdler, cdler ve psp oyunları ve bomba bi galatasaray! hadi eyvallah