Sunday, May 17, 2009

Bana göre İstanbul Vol.4

Biz bu haftasonunun "Pazar" adı verilen gününde, İstanbul'un en büyük pazarının yakınlarına gittik. Kapalıçarşı kapalıydı ama Sultanahmet meydanı cıvıl cıvıldı.. O kadar güzel ki.. Sanki başka bir ülke, sanki başka bir tarih, sanki tatil...

















Belki hiçbirşeye sahip değil ama belki de dünyanın en dertsiz tasasız adamı...






Hep derler, Avrupa sanat dolu, her köşe başında bir ressam vardır. Sıkıldım bu Avrupa'nın şahaneliğinden, görmek istediklerimi gördüm bugün sadece.. Buyrun bizim ressamlarımız..








Yemek yemeyi ihmal edeceğimizi sanıyorsanız yanılırsınız. Fazladan gelen 10 kilo gökten zembille inmiyor!










Yemişim şahane bir Meksika usulü dürüm, gözlerimin feri yerine gelmiş :)





Sanki sadece turistlere özel. Biz de turist gibiydik ama oturamadık böyle sokaklarda.. Bir dahakine söz, kazıklanma pahasına olağanca Türk'lüğümle oturacak ve şarabımı yudumlayacağım..






O yemekten sonra dondurma güzel olmaz mı dedi biri ve diğerleri yerinden fırladı. Soluğu Mado'da aldılar. Esas kız karadutlu sadeli dondurmayı hüpletirken pek de mutluydu. Masal da burada bitmedi..





Kadrajdaki kalabalık gitsin, sadece bu adamları ve binayı çekebileyim diye epey bekledim. Artık adamlar bana kötü kötü bakmaya, Cenk de beni hırsla çekiştirmeye başladı ve nihayet kaldırım boşaldı, deklanşör şıkladı... Öylece bekliyorlar. Gömlek renginden anladınız mı neyi beklediklerini?




Aslında bu güvercin temalı fotoğraflar genellikle cami avlusunda çekilir ama benimki öyle değil. Restore edilen ama 2 senedir restorasyonu bitmeyen Çemberlitaş'ın gölgesinde mısır hüpletiyolardı bu fıstıklar..








Nargilesiz olmaz dedik, uzun zamandır gitmek istediğim medrese içindeki nargileciye gittik en sonunda. İçmeseniz de gidin bir adaçayı söyleyin, havasını koklayın, sedirinde yayılın.. En kalbalık anında bile sessizlik nasıl oluyor görün..



Ateşçiler köz alevlendirme peşinde..

Böyle dar bir koridordan geçip ortadaki avluya gidiyorsunuz...

Avlunun tam ortasında çardak gibi birşey, onun da ortasında kocaman bir akvaryum. İsterseniz o akvaryumun çevresini saran sedire, isterseniz avlunun duvarlarına dayalı sedirlere yerleşin...


Sonra tüm günün keyfini katlamak için bir adet aromalı nargile, bir adet de adaçayı söyleyin. Yanınızda sohbeti güzel birileri de varsa kalkmak ister misiniz bilemiyorum..

15 comments:

Tanya's said...

Fotolar nefis..adamlar da..

Ben hiç nargile içmedim hayatımda..içelim mi?

Sebnem'den said...

Süper bir hafta sonu olmuş Tubik ve Cenk ikilisi:))
Reklam kokulu dondurma fotona bayıldım...
Birde bekleşen abiler:))))
Şaka bir yana...Daha çoğu sözde İstanbul'lu insan gezmemiş bilmiyor bile yaşadığı şehri..
Geçenlerde yazıyordu biliyorsun burada yaşayıp daha denizi görmemiş..Hatta ömründe görmemiş..

tubik said...

Tanya!

Sen iste hemen ısmarlayalım sana! Ne zaman nereye gitmek istersen!


Şebo'm,

Cidden güzel bir pazar günü geçirdik! Aynen öyle senelerce yaşıyosun elin turisti senden çok daha fazla yer görüp öğreniyor 2 haftada. Sinir oluyorum.

Sedeliko said...

Tubicenk:)

Çok iyi yapmışsınız gezmiş tozmuş:)O adım attığın her taşta 4 yılım yatıyor benim:)
Her taşta bir anım saklı:) Kitaplarımı kaybetmekten tut, eve dönerken köfte yemekten çık, turistlere yanlış adres verip sultanahmet diye taksime'e göndermekten yanaş, ordaki müzeleri 90bin kere dolaşmaktan yorul, para atılan her yere belli bir süre sonra süresi dolmuş paraları atıp tuttuğun dileklerin de gerçekleşmediğini gör üzülme:) sabah sınava yetişme derdi arasında çiğdem pastanesinin vitrininde duran sayılı dev çilekli turtadan almak için tramvaydan inip sınava geç kalmalardan delir:))

deli deli bi yerler orası içinde kaybolmaya müsait daracık sokakları ama tıka basa anıları olan bir yer.

çok iyi etmişsiniz be yawru oh ne güzel yine yapın bol bol yapın:)

Fery... said...

Ayyy gitmiş kadar oldum, ne güzel çekmiş ne güzel yazmışsın :)

tubik said...

SED!

İnsan olan bu lokasyonda okumaz, ne şanslı insansın maşallah! Keşke ben diil sen yazsaymışsın da adım adım hikayesini bilseymişiz. Belki bir gün birlikte gideriz sen de bize rehberlik yaparsın olmaz mı? Sonra da Tanya'ya nargile ısmarlar mutlu mesut döneriz evlere.. Belki uslu durursak Şirinleri bile görebiliriz, kim bilir?




Feri'can,

Okumak yetmez, ilk fırsatta gidip gezmen lazım. İnsan İstanbul'dan dünya turu atıp geri dönmüş gibi oluyor.

Sebnem'den said...

Aaaaaaaaaaa..Nargile sefasına bende geleceğim ya..
Sigara içen biri olarak..cort cort içmek istiyorum nargileyi...

tubik said...

O zaman hep birlikte toplanır gideriz Şebo sen niye üzüntü yapıyosun! Fokur fokur valla miss...

Flying Dutchman said...

Sondan üçüncü resim çekildikten 10 saniye sonra eşiniz yan masadan birisini mi dövmüştür Tubik hanım? O nasıl bir bakış öyle "hüşşş ne oluyo orda akıllı olsun" babında

tubik said...

Hahahah!

Nargilenin lülesini kaptığı gibi dilini dişinin arasına sıkıştırıp sandalyeden fırladı diye kavgayı anlatıyomuşum mesela..

Allah'tan öyle olmadı.

Ama güvercinlerin üstündeki resmi çekmek için biraz daha oyalansaydım olurdu, onu biliyorum :)

Cthulhu said...

Nargile içmedin miiii?

Tanya, şu anda karşında 10 senelik tecrübesiyle Cenk var. Seni acilen nargileciye götümeliyim.

:)

Cthulhu said...

Hollandalı: Abicim sizin oralarda nargile çoktur dimi :)

Flying Dutchman said...

cenk bey biz nargilenin tütününü yiyoruz direk, hafif geliyor üfürmek...

burası olanda :))

Brc said...

resimler süper haftasonu süper.
bilgilendirme yapmak istedim cenk paşanın kendine has bakışıdır o."naber" dediğinizde bile zaman zaman öyle bakabilir sizde "tamam iyisin anladım" diyip tırım tırım yanından gidebilirsiniz:D

tubik bilmiyorum ben 2 kilo vermişim nı ahahahhaha tatilde geri aldım ama sanırım o da ayrı.

tubik said...

Burcucuuummm !

Ben de her sabah kahvaltısından sonra diete başlayıp öğle yemeğinden önce bırakıyorum :D Ne olacak bilmem :D