Wednesday, May 6, 2009

Yeni gün, yeni dilekler, gül ağacı

Bir basın açıklamasının zamanı gelmişti, Şebonun da yorumundan sonra farkettim ki herkesler merak etmiş duruma açıklık getireyim dedim.


Birkaç gündür iç karartıcı şeylerle doldurdum burayı, pişmanım! Özür diliyorum cümlemizden.. Aslında birşey olduğu da yok, yani var evet, canım sıkkın biraz ama gereksiz girdiğim bir mood'u da gereksiz bir şekilde buralara çiziktirmişim, Seden'in de dediği gibi negatif şeyleri somutlaştırdıkça, uzuyor gidiyor.. Ben de hem tüm sevenlerimi hem de tüm sevdiklerimi (karşılıklı seviyoruz ulen!) merakta bırakmam istemediğimden, iyi olduğumu, canavar gibi olduğumu, enerji patlaması yaşadığımı ve mutlu olduğumu söylemek isterim.


Dediğim gibi can sıkıcı bir süreçte iyice depresif yaptım kendimi ama dün SED'in telefonu kendime getirmiş olabilir beni.. "Manyak mısın kendine gel, çakarım bi tane, ne biçim insansın?" gibi sert çıkışları ile beni sindirdi ve bugün iyi olduğumu söylemek durumunda kaldım..


Yok canım SED yapmaz öyle şeyler.. Merak etmiş, konuştuk güldük, moral verdi, saçmaladığımı belirtti kibarca.. İyi de oldu, dışarıdan bakan göz ne de güzel görüyor ıvırını cıvırını.. Zaten telefon açması bile güzel benim için ki sonrasında Tanyakuş aradı, ada mada derken "Oh dedim ne kadar gömmüşüm 3 günde kendimi kuma!"


Bugün çok güzel bir gün olacak, bir dilek değil, bir eminliktir bu.. Dileklerim aşağıdadır, Hıdır Baba da eskisi gibi görürse beni, koca bir gül ağacının altına koydum, çok derinde değil, hemen bulur ararsa...


Sevgiler, saygılar, best regards...

Bir Mustang, babamın özel isteği 2 çocuk, bir tatil, 10.000.000 TL'lerden oluşan bir tomar para (kendime değil canım, iş adamları için banknotu çıksın diye diledim, işleri kolaylaşır), "mırnav kitapevi" adlı bir tükan..ve daha çizemediklerim... Sağlık, huzur, bereket, mutluluk, neşe, sevgi, aşk...

Yok yok bugün güzel bir gün olacak :)

3 comments:

defneyleyasamak said...

yat kat koymussun da atı eksik kalmıs sanki

Tanya's said...

Mırnav kitapevinin içine sıcak kahve veren küçükte bir kahve dükkanı monte etsek..kitap alırken kahvelerimizi yudumlasak.

O yata binip adaya gelseniz..kaşık adasına geçsek ordan.

Oh iki de bebe geldi miydi..tadından yenmez.

Birde çok şükür..o depresif halden kurtulduğun için...aa merak ediyorum burda sonra.

tubik said...

Tubiş,

Atın yerine mustang'i koydum ben.. Belli mi olur gezeriz püfür püfür..

Tanyakuş,

Kahve köşesi dükkanda hazır, kurabiyeler de mis gibi kokacak..

Yata çocukları da katıp gelmez miyiz? Belki bir gün komşu olmaz mıyız :D

Kurtuldum valla, rahatladım, süperim..