Wednesday, December 9, 2009

Cenaze

Reşadiye'deki terörist saldırıda hayatını kaybetmiş şehitlerimizin cenaze namazları kılınıyor.

Türk Bayrağı'na sarılmış naaş omuzlarda taşınıyor.

Binlerce kişi "Şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağırıyor.

Yine üzülüyoruz. Yine ağlıyoruz.

Bakıyorum da bir yandan ağlayan kadınlar önlerinden geçen tabutu cep telefonlarıyla kameraya alıyorlar. Acaba neden? Unutmamak için mi? Yoksa konu komşuya göstermek için mi? Neden? Nasıl?

Camidekiler evlerine dağılacak, bizler kanalı değiştireceğiz, akşama acıkıp yemek yiyeceğiz. Acımızı unutacağız, ta ki bir başka 7 gencecik çocuğu kaybedene kadar.

Kısa sürede unuttuğumuz acı ne kadar gerçektir ki?

Biz anlıyor muyuz acaba gerçekten olanı biteni, durumun ciddiyetini?

Anlamamıza rağmen mi böyle şeylerin başımıza gelmesine müsade ediyoruz?

Birilerinin oğlunun gemiyle gezerken şehit olma ihtimali bile yokken, bizleri anlayıp ona göre yönetmesini nasıl bekliyoruz?

Allah rahmet eylesin diyoruz, başka birşey diyebiliyor muyuz?

Belki bir de "Vatan sağolsun"...

4 comments:

Cthulhu said...

Türk halkının unutmama eşiği sanırım olayların büyüklüğü ve niteliği ile değil, niceliği ile alakalı. Toplumumuz içerisinde inanılmaz bir nefret ve kin hissediyorum. Türk halkı tarihinde görmediği bir provokasyona karşı savaş veriyor şu anda. Çoğumuzun bir dayanma sınırı var. 2-3 gün evvel, urfa'da yapılan gösteriyi televizyonda izlerken, kendimi dişlerimi sıkmış, yumruklarımı sıkmış bir halde buldum. Kendimden utandım biraz. Sonra sakinleştim, provokasyonun beni ne hale getirdiğini gördüm. Üzüldüm.

Bu yazdığım yorum şu manaya gelmiyor: "Herkez benim kadar dayanamaz ve en sonunda bir infial olur, önümüze geleni yok ederiz allah allah."

Bu yazdığım yorum şu manaya geliyor. Amerika destekli PKK ile amerikanın işi artık bitti. Artık bizi barıştırmak istiyorlar. Bu barıştırma sürecinde de, ırakta imzaladıkları anlaşmaları işler halde bırakıp artık incirlikte, ırakta ne kadar adamları varsa çekilmek istiyorlar. Bütün bu açılım tertibinin sebebi de bu.

Yakın tarih bilgim çok çok kuvvetli değil. Ama bunun çok iyi hazırlanmış bir tezgah olduğunu adım gibi biliyorum.

Provokasyon, müthiş büyük hale gelmeden durdurulmalı ve devet halkı ile bir hesaplaşma sürecine girmeli. Neyin ne için yapıldığı anlatılmalı. Halk sakinleştirilmeli, bilgilendirilmeli.

Fery... said...

Bu ülkede unutulması kolay şeyler yaşanmıyor ama biz öylesine yetenekliyiz ki bu konuda ölürcesine üzülüyoruz canımız yanıyor sonra unutuyoruz hep unutuyoruz... Neden yapıyoruz bunu, unutmadıkça yaşayamayacağımızı bildiğimizden mi :(

Ersin said...

vatan sağolsun elbette. ama canlar da sağ olsun, gençler sağ olsun. politik değil toplumsal bir barış olsun yurdumuzun her karış toprağı her zaman biz,m olsun

varol döken said...

kişilerin devlet için değil, devletlerin kişiler için varolduğunu anlayana kadar her kişi, bu oyunlar sonsuz perde halinde oynamaya devam edecek ne yazık ki...