Wednesday, December 16, 2009

İyi dilekler ülkesi

Yok yok Hamdi Koç'un kitabıyla alakası yok.. Yeni yıl geldi ya ondan. Dilek zamanları yaklaştı. İnsanın dileklerini umutlarını bir güne bağlaması saçma görünürde ama dilek dileme ve bu dileklere bağlanarak heyecan duymayı unutmuş benim gibi bünyeleri zorlama anlamında önemli bu yılbaşları. Yaşım daha küçükken bir görev bilip günlük dileklerimin haricinde büyük büyük listelerim olurdu Noel Baba'dan istemek için. Ama genelde Hıdrellez'lerde dilediklerimin gerçek olduğunu gözlemliyorum şimdi baktığımda. Olsun, kırmızı ışıklar altında, geldiğimizde bize büyük süpriz olan Tophane'nin rahat koltuklarında, tavla zarı şıkırtıları altında baktım hayat hala güzel. Tıpkı Cenk'le ilk tanıştığımız günlerdeki gibi...

Tophane'nin ( o ilk zamanlarımızda hergün gelmemizin etkisi de olabilir tabi) gizli bir gücü var bende. Koltuğa oturduğum an, beynime aynı tanıdık huzur yayılıyor. Sonsuza kadar kalkmadan burada yaşama isteği, girdiğim ruh halinden hiç çıkmama isteği, yolda çoktandır mırıldanmayı ihmal ettiğim şarkıları dinleme isteği...

Şimdi de bu minik kaçamak sayesinde dilek dileme isteği basmış durumda. O halde fazla gecikmeden, ertelemeden, yeni yılın bana sunmasını istediklerimi sıralıyorum. Noel Baba'nın bacasız evimize balkondan gireceğini, hediyelerini gitarların arkasındaki kırmızı kedi yatağına bırakacağını umarak...

** Huzur. Yengeç burcu oluşumdan mı, genetik mirasım olan bir melankoliklikten midir nedir, zor huzur bulan bir bünyenin yakarışıdır bu. Mutlu ya da mutsuz olmakla alakası yoktur huzurun. İçimdeki farklı seslerin sakinleşmesi, tek olması değil belki ama sırayla konuşmalarıdır huzur adına dileğim. Sonuçta biliyorum ki "Baksana güneş açtı, yüzünü dön de gözlerinden içine kadar girsin" diyen sevgi kelebeği sesim konuşsa da, "Lanet olsun, hiçbirşeyi beceremediğin gibi bu mutsuz, yalnız dünyanda boğularak öleceksin" diyen korku ötesi sesim bastıracak onu. Sonra biryerden "Yeter ulan, amma gürültü yaptınız, al bi kitap oku işte, şımardın iyice" diyen kabadayı halim de susturacak hepsini... Sadece sükunet olsa bazen, ben de hepsinin derdi ile tek tek uğraşsam... Belki plan bile yapar hale gelebilirim kim bilir? Belki sevmeyi bıraktıklarımı severim yine?

** Sağlık. Kalbim bu aralar rahat bırakıyor beni allahtan. Bir ara müziğe merak sarmış, uzunca bir ergenlik dönemi geçirerek isyankar ritimlere dalmıştı. Şimdilerde 4-4'lük ölçülerde dinlemesi kolay, çalması kolay bir hal aldı gitti. Olsun, sağlık önemlidir. Kalbimi tebrik ediyor ve bu yolda ilerlemesini diliyorum.

** Düzen. İlk dileğime bağlı olarak nükseden bir başka dilek. Hangisi hangisini tetikliyor bilmiyorum ama plan yapabilmek bu plana bağlı olarak düzen kavramını sindirmek en büyük dileklerimden. Gerçi bunu dilerken şunu hesaba katmıyorum : Düzenli bi insan olduğumda ben ben olur muydum?

** Sosyallik. En övündüğüm özelliğimdi güya insanlarla kolay iletişim kurabilmem. Şimdi bakıyorum da, nedense biraz kapatmaya başlamışım kendimi. Herkesi en çok arayan benken zamanında şimdilerde vefasızlığım ele almış dizginleri. İletişim kurmayı geçtim köşe bucak kedimin göbeğinin altına gömmüşüm kafamı o uyurken.

** Müzik. Yukarıda da ipin ucunu vermiş olduğum gibi, hayatımın en mühim zamanlarını müzikle doldurmuşken, şimdilerde vefasızlığımı ona da gösteriyorum. Radyoda sevdiğim bir şarkı çıktığında bu sebeple aç kurt gibi atlıyorum üzerine. Onda bile bağıra çağıra eşlik eden ben, ancak acil durumlarda mırıldanma aşamasına geçebiliyorum.

** Aşk. Flash flash! Cenk - Tubik aşkı çatırdıyor mu? Az sonra! Dan dan daaaan! Yok be yok korkmayın hemen! :) Bize kolay kolay bişey olmaz. Sadece şunu görüyorum ki son zamanlarda tipik kadın reaksiyonları göstermekte kalbim. İlk 5 ayımızı çok özlüyorum (Hadi Cenk ne demek istediğimi anladığını söyle!). Hem de çok... Hala Cenk'in saçlarındaki beyazlarda erir giderim ben, o ayrı :)

** İş. Şu aralar aramıyorum bile iş miş. Daha önce yaptığım işlerin hiçbirini yapmak istemiyorum. Benzerlerini de. Bu işsizlik beni acaip düşüncelere sevk etti. Hayaller peşinde koşma hatasına düşüp rezil rüsva olmak da var işin ucunda. Hatta böyle riskli bi durummuş gibi rahat bahsediyorum ama risk falan yok ortada bildiğin kör hayalperestlik var. Biri beni çağırsa mesela, "Gel tamam öğreticem ben sana ne nasıl yazılır, neye çalışman gerekir, şu cahilliğin nasıl giderilir" diyip yanına yamak olarak alsa beni, biraz da maaş alsam, metin yazarı olsam, bişeyler öğrensem, şu beynimdeki seslerin kriptosunu yazarak çözsem. Belki bir gün de gerçekten yazar olsam. Derken uykumdan uyanıp yere çakılsam :) yok be çakılmasam... Gerçek olsa? Ben yine aynı işlere dönmek zorunda kalmasam...

** Eğlence. Her ne yapacaksam, eğlenerek yapayım. Mecbur olduğum şeylerde bile eğleneyim. En azından eğlenebileceğim bişeyler bulmayı becerebileyim. Gamlı baykuş misali ağlanmıyım da ucuz kişisel gelişim kitaplarından fırlamış gibi olayım mesela. Sürekli motive! Come on, come on miiyeeeeeennnnn!

** Güzellik. Ben eskiden güzeldim NOKTA!

** Seyahat. Londra kesmedi beni Noel Baba. Yer de kaplamaz, çuvalın içine zahmet olmazsa iki kişilik Amsterdam, Roma, Los Angeles, Monte Carlo biletleri atsan ? Tamam yeaaa ben Doğu Karadeniz turuna da razıyım :)


** Gitar. Gibson Les Paul istiyorum! Kendim için değil, Cenk için. Kafamın şişeceğini bilsem de, sırf ondaki o mutluluğu görmek için istiyorum. Yeni yılda dilek dilemeyi de unutacak, biliyorum. O yüzden ben istiyorum. Kurdelasını ben takıp ben vereceğim :)))))) Sonra da muhtemelen yarım saat kadar zıplarız zaten...

** Spor. Ufak ufak başladım işsiz olduğum için. Ama geçenlerde yine aç kurt misali sitemizin gerçek ev hanımlarıyla zaman geçirme pahasına ayrobik dersine saldırdım. Sonra ne mi oldu? 4 gün yürüyemedim :D Ama Ebru Şallı'nınkinden bile havalı spor matım var. spor yapsam hergün, yapabilecek kadar zamanım olsa. İş bulursam o işin saatleri ve yeri buna uygun olsa!

** Para. Üzgünüm ama parayla saadet öyle bir olur ki! Şahsen Ford Mustang GT 500'ümle benzin kaygısı olmaksızın gezinmekten büyük saadet, Ford Mustang GT 500'ümle Cenk'i de alıp gezmek olabilir :D Bunun için de para gerekir. Ama birbirinden tutarsız hayaller bunlar, mesela birinin yanına yamak olarak girme hayalim gerçek olursa Mustang'in sağ ön farını ancak alırım bir sene biriktirdiğim parayla :D Ama sen Noel Babasın belki numaralarını önceden gördüğün bir sayısal kuponu bırakırsın? Kim bilebilir ki?

** Bisiklet. Bunu olağanca saflığımla Noel Baba'dan istiyorum. Sadece o getirirse mutlu olacak bir çocuk gibi. Benim hiç bisikletim olmadı biliyor musun blog? Ya kuzenimin amortisörlü, arkası uzun deri koltuklu 4 vites bisikletini aldım mirasçı olarak, ya da abilerimden kalma ince tekerlekli yarış bisikletini. O çok özendiğin kalın gövdeli dağ bisikletlerine hiç sahip olamadım. Babam ilkokulda şunu sorardı bana " İyice düşün, org mu istiyosun, bisiklet mi? İlkokulu bitirdiğinde birinden birini alacağım" Son 3 seneyi bunun kararını vermeye çalışarak geçirdim, ama ikisini de alamadılar. Canları sağolsun :) İşte bu yüzden geleneği sürdürme için utuyorum bu dileği, o bisiklete binmek için değil :)





Farkettim ki bende dilek bitmez blog... Son olarak ailemi diliyorum.. Herzaman benimle olsunlar, herzaman mutlu olsunlar diye. Gözlerindeki en küçük pırıltı beni tüm karışıklıklarımdan sıyırıyor. Sabrina gibi o anı dondurmak istiyorum...

Bir de buraya kadar sabredip bu yazıyı okuyan herkesin temiz kalpli hayali gerçek olsun Noel Blog!

Ben hazırım, balkondan gelmeni bekliyorum :) Kapıyı da hafif aralık bırakıyorum yatarken :)

Tubik Tophane'den diliyor, Noel baba, sendeyiz...

9 comments:

Tanya's said...

Tubik,

Cenk anladı mı ilk 5 ayı?

Hala cok güzelsin NOKTA.


Ya birde bir seyahat olsa...toplaşıp gitsek...mevsimlerden bahar..yer roma mesela...ama baharı beklersek ben birken iki olur muyum.gec kalmış olur muyuz?

Neee bisiklet mi?..iste noel babadan..gelsin bisiklet...

happymoleskine said...

Tubik,
O kadar güzel anlatmışsın ki... Aa bu arada bende yengeç burcuyum. :)
DAğınıklık oradan geliyor bize. Mırıl mırıl kedi oluşumuzda :)

Onun dışında gitar isteğini okurken "ahh keşke param olsa da bende sevgilime ps3 alabilsem" diyorum son zamanlarda. Sırf yüzündeki o çocuk sevincini görebilmek için. Kendimize bu kötülüğü yapacak kadar çok seviyoruz.

Umarım tüm dileklerin tek tek gerçek olur :)
Not:Düşündüm de hepsi birden de gerçek olabilir tek tek olmasına gerek yok :)
Noel Baba affet doyumsuzum :)

Peren said...

Tubikoo, bayıldım, bayıldım Noel Blog postuna..hepsi gerçek olsun, tamam mı?! Hepsi fazla gelecekse Noel Blog'a, senin için en önemli 3'ü gerçek olsun mesela:)
Uff bir de sana özendim be Tubik; iş&güç olmaksızın öyle Tophane'de bir masaya çöreklenip böyle dilekler dileme , hayaller kurma, sonra da bunları uzun uzun yazma lüksüne...
Yaşasın hayat, yaşasın aylaklık!!!:)))
Öpüyorum çok çok...

Fery... said...

Tubaaaa hepsi gerçek olsun :) Noel Baba var mı bilmem ama bu dilekleri duyup gerçekleştirebilecek bir güç var, ee o zaman göstersin hadi kendini :))

Crafty Engineer said...

Okumayı bitirdiğimde yüzümde sıcacık bir tebessüm, kulağımda eskilerden, hani çok sevdiklerimden bir şarkı vardı.

Tüm dileklerin gerçek olsun, Noel Baba balkondan girip kedinin yatağını hemencecik bulsun ;)

P.S:Tanya'ya katılıyorum çok güzelsin :)

varol döken said...

yarısı olsun, yarısı kalsın, önemli olan hangi yarısı olsun, asıl mesele bu bence... hepsi gerçek olursa, 3 alttaki postta uzun uzun açıkladığım mevzuya geri döneriz:)

zeya said...

ne güzel dilekler bunlar. bir liste manyağı olarak bayıldım, bayıldım.

şu güzellik konusunda kendine çok haksızlık ediyorsun.

tüm dileklerin 2010'a girmeden gerçekleşsin İnşallah :)Sen bile şaşır bu hıza.

defneyleyasamak said...

tubikimmm, ben ise sana bol cakır keyif geceler diliyorum, dilinin yuvarlandıgı ve o oranda cenen düstügünde ne kadar tatlı oldugunu söylemis miydi birisi hic?

tanya, roma olmaz. ona daha taze gitmis olucam ben, baska bişi secelim.

selanik mesela? kalkidiki hı???

Cthulhu said...

Ya ne güzel kız benim bu karım ya vallahi. :D