Friday, June 15, 2007

Cenk yokken..

Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi bu aralar yazacak çok şey var, fakat yazabileceğim hiçbirşey yok.. Aslında son dört gündür biraz daha rahatladığımı söyleyebilirim. Cenk'in gidişi ve Dusseldorf'taki fuardan dolayı patronun da olmayışı sebebiyle izole ve boş bir fırsat buldum ve kafa tatili yaptım diyebiliriz. Hiçbirşey düşünmeden koy poposuna diyerek takıldım 4 gün. Ama çözüm bu mu? Tabiki değil.. Cenk gelsin vakit kaybetmeden onu da kendimi de darlarım yine :)

Evet.. Çok sevgili birtanem Cenk bugün gece saatlerinde yeniden İstanbul'da olacak ve ben de kendisini yarın göreceğim. Çok özledim, çok sıkıldım o burada yokken. Bir sürü şey yapacağıma dair kendime söz vermiş olsam da tasarladıklarımın büyük bir kısmı yapılamadı. Olsun. Yakın zamanda yeterince boş vaktim olacağa benziyor zaten.

Ancak bomboş da oturmadım elbette;

- Koccaman bir dergi aldım ve onu okudum.
- Annemlerle vakit geçirdim.
- Yemek yapmaya çalıştım (4 saat sürdü) beceremedim. Berbat şeyler ortaya çıktı.
- Kitap okudum.
- Ne zamandır hiç vakit ayıramadığım itüsözlük'e takıldım bol bol.
- Uzun zamandır yapmadığım kadar çok msn kullandım.
- TV seyrettim.
- Uyudum..
- İki iş başvurusu daha yaptım (inşallah sonuç çıkar).
- Cenki özledim.

Yapamadıklarımsa şunlar oldu;

- Nargileye gidemedim.
- İzlenmek için sıraya girmiş filmlere bakamadım (belki bu akşam donnie darko olabilir).
- Kendimle ilgili düşünüp karar vermem gereken, ortaya çıkartmam gereken hiçbirşeyi düşünemedim.
- Uyumuş olsam da uykumu alamadım.
- Odamı toplayamadım (ne zaman başarıyorum ki).
- Patronla konuşamadım.
- Arkadaşlarımı göremedim (aslında bunu biraz da tercih etmedim).
- Asuman'a su vermedim (önceki girilerimden kendisini hatırlarsınız).
- Yaptığım tatlıyı yiyemedim (gerçekten çok çirkin bişey oldu).
- Tasarladığım konularıblog haline yine ve yine getiremedim :( (böyle boş şeyler yazmaktan mutluluk duymuyorum).
- İş bulamadım :)


Durumlar böyle. Mesai bitimine daha bir saat var. Bugün geçmek bilmedi. Rüyamda saçlarımı Beckham modeli yaptırıyodum. Ama yapan adam gerçekten minik serçe Sezen Aksu'ya benzetiyodu beni Beckham'dan ziyade. Aynı zamanda Cenk ve Aykut devremin askerlik koğuşlarına giriyodum gizlice. Komutanlar beni farketmiyodu. Kantinmiş, lokalmiş, hepsini görüyodum. Garip bir rüyaydı.

Daha fazla gereksiz detayla canınızı sıkmadan bugünkü süremin sonuna geliyim artık.. Hepinizi öpüyorum.

P.S: Beckham saçı benim için her zaman rüya olmuştur ama cesaretim olmamıştır. Uçlar sarı ve dağınık, dik dik.. Süper..

1 comment:

Cthulhu said...

Uyandım, seni daha aramadim. Simdi arayacagim. Cok guldurdun beni sabah sabah. Seni seviyorum.

:)