Sunday, June 24, 2007

Kilyos


Evet. 3 günlük bir tatildi aslında. Gergin anlar da oldu ama genelde oldukça eğlenceli ve gülücüklerle dolu bir 3 gündü. Önce doğumgünü kutladık, arkadan arkadaşları bizim eve topladık, zira annemler evde yoklardı, ki nerde oldukları tamamen ayrı bir başlık konusu. Evde de içtik, onları yolladık. Uyumaya gittik. Arkadan ilk günkü ekibimizden yine Selinomuzla ve Halil Abi ile buluştuk. Galata'da güzel bir yemekten sonra yine eve içmeye gittik. Sonraa...

Sonra da plaja gittik.

Evet, yaklaşık 3 senedir, daha fazla da olabilir, plaja gitmiyordum, denize girmiyordum. Bunlara nispeten daha alışkın olan Tubik'imin yardımları ile denize girdik. Güneşlendik. Bütün bunlar Kilyos'da bir halk plajında oldu. 3000 kişi vardı kapıdaki adamın dediğine göre. Olsun, yine de güzeldi. Yüzmek ne güzel şeymiş, çok dalga vardı ama çok zevkliydi. Tabi yüzdüğümüz yerin 2 metre önünde Ajdar'ın da yüzüyor olması bize kendimizi oldukça "sosyetik" hissettirdi. Ajdar değişik bir tip gerçekten. Herkez onu kesiyormu diye herkezi kesiyor. :) Ha bir de, oldukça tüylü bir abimiz.

Güneşten bir türlü yanamayan Tubik'im, renk değişikliğini sadece çilleri ile sağlamaya çalışıyor. Yukarılarda bu resmi görebilirsiniz.

Şu aşağılarda da Özgür'ün motorsikleti ile geldiği ve bizimle Moda'da buluştuğu geceden bir resim var. Resim çok güzel ama gece o kadar iyi bitmedi. Özgür'ün motor bozuldu, saatlerce onunla uğraştık, PS2 planlarımızın suya düşmesi bir yana, acaip yoruldu Özgür. Motorsikleti oradan oraya itmek zorunda kaldı. Geçmiş olsun diyorum tekrardan.



Haydi kalın sağlıcakla. Yorumlarda bu ara bir azalma görüyorum. Hiç hoşuma gitmiyor. Ona göre. Akıllı olun.

1 comment:

tubik said...

Ajdar'la ilgili detayları vermezsem ölürüm.. Plajda denize öyle bir sınır çizgisi çekmişler ki (o ipten zımbırtının adını bilmiyorum evet) boyu veren siz değil diziniz oluyor. Herneyse Cenk'i o çizgiyi aşıp dalgalarla coşmaya zor ikna ettim.. bi baktık önümüzde Ajdar var.. Tüylerinden kendisini görmek biraz zor oldu.. Sanıyorum suyun üzerinde o tüyler sayesinde duruyor. Kafasının üzerinde bir tutam saç var.. Dalgayla birlikte bir o yana bir bu yana gidiyor. Cenk'in dediği gibi sürekli etrafını kesiyor. Bi ara bize de çok baktı ama imza istemeye gitmediğimizden bozulmuş olsa gerek bir hışım yanımızdan geçip o ipi yukarı kaldırıp altından geçti.. Tabi o kalın ip Cenk'in kafasına gelince Cenk'i sakinleştirmek biraz zor oldu :) Sayesinde Cenk'i çikita muuzzz diyerek bi süre daha denizde tutmayı başarabildim ama... Sağolsun...