Tuesday, December 23, 2008

Sonsuz yazı

Issız adam adlı filmin etkisiyle uzun süredir sinemaya gitmiyoruz. Ben zaten tuhaf bir yargılama sistemi olan bir şahıs olduğumdan kelli, sinema denen şeyi izlerken genelde ters yorumlar yapıp benle izleyen kişilerin asabını bozuyorum. Ne bilim, bir adamın rol kesmesini beğenmiyorum, bir repliğe takılıyorum, 2 saat onu yorumluyorum falan. Kötü bir huy, adamın keyif almasını engelliyor. Ama bir filmi çok sevdim mi de, tam severim. :) Issız Adam'da öyle oldu mesela. Filmin doğallığı sayesinde hiçbirşeye uyuz olmadan, müthiş bir mutluluk ile izledim filmi. Sonrasında Arog falan geldi ama gidemedik, çok da komik değilmiş galiba.

Çok uzun zamandır blog yazmıyoruz, blog okuyoruz ama blog yazmıyoruz. Hayatımızın bir parçası oldu blog, onsuz yapamıyoruz. Ama bazen blog yazmak için blogu sevmekten daha da fazlası gerekiyor. Sonuçta kendinizle veya başka birşeyle alakalı bir yazı yazıyorsunuz. Biraz da havanızın yerinde olması gerekiyor herhalde. Ne bileyim.

Bak Dutchman öyle mi, adam her daim yazıyor, bizim siteye de dadanmış saolsun, bol bol okumuş bizim siteyi. Her sabah açıyorum Dutchman'i. Biraz okuyorum, kalanını öğlen yemeği sonrasına bırakıyorum, hemen bitmesin diye. :)

Merak edenler:


Yine EVE-Online'a dadandık bu aralar. Batu da başlıyor bu hafta itibariyle. Müthiş savaşlar dönüyor ve kardeşiniz listelerde epeyce yukarılara tırmanmış durumda. Bakın göstereyim.

Bu resimden ne anlayacam diyenler için kısa bir özet çakayim. Eve-Online insanların yaratılmış bir evrende, çeşitli sistemlerde, uzay gemilerine sahip olabileceği ve birbirleri ile çeşitli amaçlar uğruna çok büyük savaşlar yapabilecekleri, tamamen taktik ve ekonomi üzerine dayalı bir savaş oyunudur. 100 vs 100, 250 vs 250 falan savaşları vardır ve Fleet Commander'lar yönetiminde yapılırlar. Bu battlefieldlerde savaşlar saatler de sürebilir, sadece birkaç dakika da sürebilir. Oyna oyna bitmez. 4 seneye yakın zamandır oynuyorum. Arada bir bıraktım 5-6 aylığına ama bak dönüşüm muhteşem oldu.

Ayrıntılar için:

EVE-Online

Yazıyı yazıyordum ki fabrikada bir sürü aksak giden şey oldu. Ya bazen bir müşterinin ürününün başına öyle şeyler geliyor ki arka arkaya, bu Murhpy denen arkadaşın dediklerine inanmaya başlıyorum. Tanıyorsunuz değil mi kendisini? Bakın bunları demiş Murphy:

"If there's more than one possible outcome of a job or task, and one of those outcomes will result in disaster or an undesirable consequence, then somebody will do it that way."

"Whatever can go wrong, will go wrong, and at the worst possible time, in the worst possible way."

"If anything can go wrong, it will."


Saygılarımla.

3 comments:

Tanya's said...

Oooo..Cenkcim,

Demek Issız Adamı bir erkek olarak sen de beğendin..aaa Arog komikti yaw..

Şİmdi biz size gelmeden yarın gece(çarş) bize cok sevdiğimiz bir iki blogır geliyor..işiniz yoksa..hadi..bu işin sırası olmaz.

Cthulhu said...

Yarın ufaktan bir planımız vardı Tanya. Bakalım, ordan çıkışta saat artık kaç olursa, ona göre biz de sizi arar geliriz. Öpüyoruz. :D

Tanya's said...

Cenkcim,

Bekliyoruz.