Saturday, April 18, 2009

Faik Öztürk - Safiye Soyman

İtiraf ediyorum. Ben bu ikiliyi seviyorum. Magazin haberleri ile ya da magazinde sıklıkla yer alan ünlülerle pek alakam yoktur. Konunun kendisiyle zaten alakam yoktur. Kim napmış, nereye gitmiş, ne demiş, benim normal hayatımda da çok fazla yer tutan birşey değildir. Dedikodu sevmez miyim? Severim elbette ama bir ölçüen fazlası sivilceye neden oluyor, sıkılıyorum..
Konumuza dönersek, TV'de zapping yaparken bu ikilinin herhangi bir üyesine rastlarsam kitlenip kalıyorum. Bi kere Safiye Soyman yumukluğuyla beğenimi kazanırken Faik Öztürk de yaptığı saçma sapan espirilerle gülmeme neden oluyor.

Bi de sürekli birlikteler, hep ikisini bir arada görüyorum. Hiç mi ayrılmazlar, hiç mi sıkılmazlar yahu? Ya da hiç mi moralleri bozuk olmaz da hep gülerler?


Safiye Hanım'ın şapkalarına da hasta olduğumu belirtmeliyim. Kafasında sürekli 60'lardan kalma tüllü müllü enteresan cisimler ya da şapkalar oluyor. Bu ekolü yaşatan pek fazla insan yok o sebeple hoşuma gidiyor.



Bu yazıyı yazmama sebep şu, sabah keyfi yaparken televizyonda yine karşıma çıktılar. Faik bey Safiye Hanım'a sormadan albüm yapmaya karar vermiş, Safiş de bunu duyunca kızmış, küsmüşler. Barışmak için Faik bey Safiş'e bi kamyon gül getirmiş ama röportaj esnasında bu güllerin kiralık olduğunu, gülün tanesinin 5 TL olduğunu, kamyonluk gülün de 1 aylık ekmek masrafı olduğunu, bu sebepten ötürüdür ki bu kriz ortamında gül falan satın alamayacağını, ancak kiralayabileceğini belirtti ki ben benden içeriydim o esnada..
Allah ömür versin, mutlu mesut olsunlar ne diyelim..


1 comment:

CHROMA said...

Safiye Soyman'ın MS hastası gencecik bir oğul annesi olduğunu, oğlunun üstüne titrediğini öğrendiğimden beri bu kadının gülümsemesi, hayata bağlılığı, kibirsiz ve içten davranışı beni daha bi etkilemeye başladı.
Hiç dinlemem, hiç bi şarkısını bilmem ama seviyorum ben de bu kadını.